ong-lasting
uzun ömürlü
ong-lasting
uzun ömürlü
exceptionally
son derece
allowing improvedfinishing and cleaning by the patient
Bu da hastanın daha iyi bir bitiş ve temizlik yapmasına olanak tanır.
Margins are generally more accessible
Kenarlar genellikle daha erişilebilir
However, they provide the advantages of cast restorations,and less enamel is removed than for a crown
Ancak, dökme restorasyonların avantajlarını sağlar ve bir kurona göre daha az mine çıkarılır.
cast restorations
Diş hekimliğinde "cast restorations" (dökme restorasyonlar), genellikle metal veya seramik malzemelerden yapılmış, belirli bir dişin şekline ve boyutuna göre dökülen restorasyonlardır. Bu restorasyonlar, dişin hasar görmüş veya eksik kısımlarını onarmak veya dişi yeniden yapılandırmak amacıyla kullanılır.
Inlays and onlays are even less retentive than partial veneercrowns
Inlays and onlays are even less retentive than partial veneercrowns
İnlayler ve onlaylar, kısmi veneer kuronlara göre daha az tutucudur.
for anterior teeth, threequarter crowns and pinledges
old school
seven-eighths
disi daha fazla sardigi icin tuturculugu 3/4 krondan fazladir
modified three-quarter,
saglikli lingual yuzeyin korumak icin alt cene azilarda kullanilir.
three-quarter
bukkal yuzeyin dahil edilmedigi restarasyon cesididir..en sik kullanilan cesittir.maxilla icin kullanilir
Restoration
taper ne demek "Taper," Türkçede "konik" veya "daralma" anlamına gelir. Genellikle bir nesnenin veya yapının bir uçtan diğerine doğru giderek incelmesi veya daralması durumunu ifade eder. Diş hekimliğinde, özellikle diş restorasyonları ve preparasyonları bağlamında, dişin hazırlanan yüzeyinin konik bir şekle sahip olması gerektiği durumlarda "taper" terimi kullanılır. Bu, restorasyonun daha iyi oturmasını ve tutunmasını sağlamak için önemlidir.
excessive ne demek "Excessive," Türkçede "aşırı" anlamına gelir. Bir şeyin normal veya makul seviyenin üzerinde, fazla miktarda olduğunu ifade eder. Örneğin, "excessive noise" ifadesi, "aşırı gürültü" anlamına gelir. texture ne demek "Texture," Türkçede "doku" veya "yüzey yapısı" anlamına gelir. Bir nesnenin yüzeyinin hissedilen veya görülen özelliklerini, pürüzlülüğünü, sertliğini veya yumuşaklığını ifade eder. Örneğin, "The texture of the fabric is soft" ifadesi, "Kumaşın dokusu yumuşaktır" anlamına gelir. Diş hekimliğinde de, dişlerin veya restorasyonların yüzey özelliklerini tanımlamak için kullanılabilir. rough ne demek "Rough," Türkçede "pürüzlü" veya "kaba" anlamına gelir. Bir yüzeyin düzgün olmadığı, pürüzlü veya sert bir dokuya sahip olduğu durumları tanımlar. Ayrıca, bir şeyin tamamlanmamış veya tam olarak işlenmemiş olduğunu da ifade edebilir. Örneğin, "rough surface" ifadesi "pürüzlü yüzey" anlamına gelir.
Influencing
etkileyen
as retainers for a fixed dental prosthesis
veya sabit diş protezleri için tutucular olarak kullanılabilir.
retainers
tutucular
practitioners
pratisyenler
provided
uygulamak
demanding
zorlayici
However,
Ancak
these restorations preserve more of thetooth’s coronal tissue than does a complete crown.
Bu nedenle, bu restorasyonlar, tam bir kurona göre dişin koronal dokusunun daha fazlasını korur.
Partial veneer crowns generally include all toothsurfaces
Kısmi veneer kuronlar tüm diş yüzeylerini kapsar
Ceramics
yenilikçi estetik malzemeler
Novel Esthetic Materials
yenilikçi estetik malzemeler
ntracoronal cast metal restoration
Dişin iç kısmına, özellikle çiğneme yüzeyine yerleştirilir. Bu restorasyon, dişin doğal yapısının içine yerleştirildiği için "intrakoronal" olarak adlandırılır.
Dişin dış yüzeyine, yani klinik kuron üzerine uygulanır. "Ekstrakoronal" ifadesi, restorasyonun dişin dışında yer aldığı anlamına gelir.
It can also be referred to as a partial-coveragerestoration.
. Aynı zamanda kısmi kaplama restorasyon olarak da adlandırılabilir.
An extracoronal metal restoration that covers onlypart of the clinical crown is considered a partial veneercrown.
Klinik kuronun yalnızca bir kısmını kaplayan ekstrakoronal metal restorasyon, kısmi veneer kuron olarak kabul edilir.
onsidered
Kabul edilen
extracoronal
Diş hekimliğinde "ekstrakoronal," dişin dış yüzeyini ifade eder. "Ekstra-" öneki "dışında" anlamına gelir ve "koronal" ise dişin taç kısmını (kuron) ifade eder. Ekstrakoronal restorasyonlar, dişin çiğneme yüzeyi dışında kalan yüzeylerini kaplayan uygulamalardır. Örneğin, kuronlar (kaplamalar) veya veneerler (laminalar) ekstrakoronal restorasyonlara örnek olarak verilebilir.
Klinik kuron ve ekstrakoronal metal restorasyon, diş hekimliğinde farklı anlamlara gelir:
Klinik Kuron: Dişin diş eti çizgisinin üzerinde kalan, ağız içinde görünen kısmıdır. Bu bölüm, dişin doğal yapısını ifade eder ve mine ile kaplıdır. Dişin hem estetik hem de işlevsel kısmı olarak kabul edilir.
Ekstrakoronal Metal Restorasyon: Dişin klinik kuronuna dışarıdan eklenen bir restorasyon türüdür. "Ekstrakoronal" ifadesi, restorasyonun dişin dışında, yani kuronun yüzeyine yapılan bir kaplama olduğunu belirtir. Bu tür restorasyon, dişin eksik veya hasarlı bölgelerini tamir etmek için kullanılır ve kuronun sadece bir kısmını kaplayabilir (kısmi) veya tamamını kaplayabilir (tam kuron).
clinical crown i
"Klinik kuron," dişin ağızda görünen kısmını ifade eder. Diş etinin üzerinde kalan, ağız içinde gözle görülebilen bu bölüm,
obturation
dişin kök kanal sisteminin, tedavi edildikten sonra dolgu malzemesi ile doldurulmasını ifade eder.
Restoration of the defect withproper material
Defektin uygun malzeme ile restorasyonu
Retrograde plug
dişin kök uç bölgesinde (apikal bölgede) oluşan enfeksiyonların veya lezyonların tedavisinde, kök kanalına doğru bir dolgu (plug) malzemesi yerleştirilmesini ifade eder. Retrograd uygulama, genellikle kök kanal tedavisi sırasında veya sonrasında, apikal bölgede devam eden enfeksiyonları kontrol etmek için yapılır.
Localization
. Tıp ve diş hekimliği bağlamında ise, özellikle bir hastalığın, lezyonun veya durumun vücutta nerede meydana geldiğini tanımlamak için kullanılır.
Pink Spot
Pink spot, diş hekimliğinde genellikle dişin mine ve dentin tabakalarında oluşan belirli bir leke veya değişikliktir. Bu terim, genellikle dentin tabakasının aşınması sonucunda mine tabakasında oluşan ince bir renk değişikliğini ifade eder. Bu durum, dişin yüzeyinde hafif pembe veya kırmızımsı bir görünüm oluşturabilir.
Apical plug failure
Apikal plug, kök kanal tedavisinin tamamlanması sırasında kök kanalının apikal (uç) kısmına yerleştirilen dolgu materyalidir. Bu dolgu, enfekte dokuların ve bakterilerin dışarı çıkmasını önlemeye yardımcı olur ve kök kanalının kapanmasına yardımcı olur.
Lateral abscess
genellikle diş köklerinin çevresindeki yumuşak dokularda oluşan iltihaplanma ve apseleri tanımlar.
palpation
hastanın vücuduna elleriyle dokunarak organların, dokuların ve yapılarının durumunu değerlendirmesini sağla
percussion
Bu yöntem, vücut yüzeyine hafifçe vurularak (çarpma ile) seslerin dinlenmesi yoluyla iç organların durumu hakkında bilgi edinmeyi amaçlar.
track
takip etmek
Inability
yapamamak
Falre-up
takip
pulpitis
Pulpitis, diş pulpasının iltihaplanması durumunu ifade eder.
Incidental finding
"Incidental finding" ifadesi Türkçede "tesadüfi bulgu" anlamına gelir. Bu terim, bir inceleme veya tetkik sırasında beklenmedik bir şekilde bulunan, ancak ana amaçla doğrudan ilgili olmayan bir durumu ifade eder. Örneğin, bir hastanın diş röntgeninde başka bir sağlık sorununa dair tesadüfi bir bulgu saptanabilir.
Lateral
Pulpa enfeksiyonunun lateral kanallar, kök perforasyonları veya vertikal kök kırıkları yoluyla periodontal ligamente (PDL) iletildiği durumlarda
Paget Syndrome
Paget Sendromu (Paget's disease), kemiklerin anormal bir şekilde büyümesi ve deformasyonuna yol açan bir hastalıktır. Genellikle yaşlı bireylerde görülür ve özellikle pelvis, omurga, kafatası ve bacaklarda etkili olur.
Goltz Syndrome
Goltz Sendromu (Goltz syndrome), genetik kökenli bir hastalık olup, çoğunlukla cilt, göz, diş ve kemiklerle ilgili anormalliklerle karakterizedir. Bu sendrom, X kromozomuna bağlı kalıtım gösterir
Post applications
gutha precha dolumu
obturation
kök kanalının doldurulması ve kapatılması işlemini ifade eder.
Periodontal membrane
dişleri çene kemiğine bağlayan ve dişin stabilitesini sağlayan bir doku katmanıdır.
mpacted teeth
gömülü dişler
External Root Resorptions
Etiology
Periodontalmembrane
Periodontal membrane (periodontal membran), dişin kökünü çevreleyen ve dişi çene kemiğine bağlayan özel bir doku katmanıdır. Bu doku, dişin desteklenmesine, stabilitesine ve işlevine katkıda bulunur. Aşağıda periodontal membranın temel özellikleri ve işlevleri açıklanmaktadır:
Temel Özellikleri: Doku Yapısı: Periodontal membran, bağ dokusu ve hücrelerden oluşur. Bu hücreler arasında fibroblastlar, osteoblastlar ve cementoblastlar bulunur. Kan Damarları ve Sinirler: Periodontal membran, kan damarları ve sinirler açısından zengindir, bu da ağrı hissi ve besin sağlama açısından önemlidir. İşlevleri: Diş Desteği: Periodontal membran, dişi çene kemiğine bağlayarak stabilitesini sağlar. Şok Emme: Çiğneme sırasında meydana gelen kuvvetleri emerek dişin ve çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Dişin Hareketliliği: Dişin hafif hareket etmesine izin vererek, çiğneme işlevini kolaylaştırır. Onarım ve Yenilenme: Periodontal membran, diş çevresindeki dokuların onarımında ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar.
pathology
hastalıkların nedenlerini, gelişim süreçlerini, belirtilerini ve sonuçlarını inceleyen tıp bilimi dalıdır.
Histopathological
dokuların mikroskop altında incelenmesi ile ilgili bir terimdir
the defect should be closed withmaterials with biocompatible,
Defekt, biyouyumlu materyallerle kapatılmalıdır.
creatingsevere irritation in the surrounding tissues
Etrafındaki dokularda şiddetli irritasyona neden olma.
overflowing
tasma
as it is successful in stimulatinghard tissue formation as well as infection elimination
sert doku oluşumunu teşvik etmede ve enfeksiyonun ortadan kaldırılmasında başarılı olduğu için
Intracanal medicament application
diş kanalında ilaç uygulaması anlamına gelir
more likely to
daha olası
Transmission of pulpal infections to apical tissues through the apical foramen
Pulpa enfeksiyonlarının apikal foramen yoluyla apikal dokulara iletimi
lateral abscess
Lateral apse, diş kökünün yan tarafında, periodontal ligament (PDL) bölgesinde oluşan bir apsedir.
as a result of
sonucunda
Resorbed root surface areas are replaced by calcified tissues, ankylosis, nomobility, and loss of lamina dura is observed on radiography.
Rezorbe olmuş kök yüzey alanları kalsifiye dokularla yer değiştirmiştir; ankiloza, hareketlilik olmamasına ve radyografide lamina dura kaybına rastlanmaktadır.
there is a possibility of providing treatmentwithout the need for surgery, or thetreatment can be provided by alveolar surgery.
Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi sağlanma olasılığı vardır veya tedavi alveolar cerrahi ile yapılabilir.
ankylosis
Diş hekimliğinde, ankylosis genellikle dişin kökünün çene kemiği ile kaynaşması durumunu ifade eder. Bu, dişin normal hareketliliğini kaybetmesine neden olur.
Resorbed root surface areas are replaced by calcified tissues
Rezorbeye uğramış kök yüzey alanları, kalsifiye dokularla yer değiştirmiştir;
as prominent
"belirgin" veya "göze çarpan" anlamına gelir
pathology in the radiograph may be seen in due to these factors
Radyografideki patoloji bu faktörlerden dolayı görülebilir
abscess
Abscess (aps, apse), vücutta iltihaplanma sonucunda oluşan, içi cerahat (püy) ile dolu bir kistik boşluktur.
acuteexacerbation
Acute exacerbation (akut alevlenme), genellikle bir hastalığın mevcut belirtilerinin aniden kötüleşmesi veya şiddetlenmesi durumunu ifade eden tıbbi bir terimdir.
clinically mobility
Clinically mobility (klinik hareketlilik), diş hekimliğinde bir dişin (genellikle doğal dişlerin) hareket etme yeteneğini değerlendirmek için kullanılan bir terimdir.
in postapplications
gutcha pechayla kanal dolumu
Idiopathic
tıpta "nedeni bilinmeyen" anlamında kullanılan bir terimdir.
follow-up
takip
Bleaching
Bleaching, diş hekimliğinde dişlerin renginin açılması veya beyazlatılması işlemine verilen isimdir. Bu işlem, dişlerin doğal rengini açmak ve estetik bir görünüm sağlamak amacıyla yapılır.
obturations
diş hekimliğinde, kök kanalı tedavisi sonrasında dişin iç kısmının (pulpa odası ve kök kanalları) doldurulması anlamına gelir.
Inability to eliminate the infection
Enfeksiyonu ortadan kaldırma yeteneğinin olmaması
Long lasting
Uzun süreli
lateral luxation
Lateral luksasyon, dişin normal pozisyonundan yan tarafa kayması durumudur. Dişin kök kısmı, yan tarafa doğru kayar ve genellikle dişin bağ dokusunu etkiler.
extrusion
Ekstrüzyon, dişin normal konumunun dışına doğru (aşağıya veya yukarıya) itilmesi durumudur. Yani diş, diş etinden daha fazla dışarı çıkmış olu
Intrusion
İntrüzyon, dişin çene kemiğine doğru itilmesi durumudur. Bu, dişin normal pozisyonunun altına doğru kayması anlamına gelir
Inflammation in PDL with the direct effect of periodontal diseases. Traumas canalso have inflammatory results.
Periodontal hastalıkların doğrudan etkisiyle PDL'de iltihaplanma meydana gelir. Travmalar da iltihabi sonuçlar doğurabilir
Inflammation in the pulp tissue is transmitted to the PDL via the apical foramenor lateral canals.
Pulp dokusundaki iltihap, apikal foramen veya lateral kanallar aracılığıyla periodontal ligamente (PDL) iletilir
Periodontal membrane
Periodontal membrane (periodontal membran), dişin kökünü çevreleyen ve dişi çene kemiğine bağlayan özel bir doku katmanıdır. Bu doku, dişin desteklenmesine, stabilitesine ve işlevine katkıda bulunur. Aşağıda periodontal membranın temel özellikleri ve işlevleri açıklanmaktadır:
Temel Özellikleri: Doku Yapısı: Periodontal membran, bağ dokusu ve hücrelerden oluşur. Bu hücreler arasında fibroblastlar, osteoblastlar ve cementoblastlar bulunur. Kan Damarları ve Sinirler: Periodontal membran, kan damarları ve sinirler açısından zengindir, bu da ağrı hissi ve besin sağlama açısından önemlidir. İşlevleri: Diş Desteği: Periodontal membran, dişi çene kemiğine bağlayarak stabilitesini sağlar. Şok Emme: Çiğneme sırasında meydana gelen kuvvetleri emerek dişin ve çene kemiğinin korunmasına yardımcı olur. Dişin Hareketliliği: Dişin hafif hareket etmesine izin vererek, çiğneme işlevini kolaylaştırır. Onarım ve Yenilenme: Periodontal membran, diş çevresindeki dokuların onarımında ve yenilenmesinde önemli bir rol oynar.
the probability of theexposion of the lateral canalsincreases
yan kanalların açığa çıkma olasılığı artar.
the pocket epitheliumproliferates in the apicaldirection
cep epitelinin apikal yönde çoğaldığında
Generalized periodontitis
Genelleşmiş periodontitis, diş etleri ve diş çevresindeki destek dokuların iltihaplanması ile karakterize olan, dişeti hastalıklarının ileri bir aşamasıdır.
Differential Diagnosis
ayirici tani
relieved at first
Relieved at first ifadesi, bir durumun veya belirtilerin başlangıçta hafiflediğini veya azaldığını, ancak zamanla tekrar ortaya çıkabileceğini veya sorunların devam edebileceğini belirtir.
persists
devam etmek
pulpal
Pulpal, dişin pulpasıyla (dişin iç kısmındaki yumuşak doku, kan damarları ve sinirlerin bulunduğu alan) ilgili olan veya bu yapıdan kaynaklanan durumları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Cases that mimic an endodonticproblem
Endodontik problemi taklit eden durumlar.
prognosis
bir hastalığın seyrini, sonuçlarını ve hastanın iyileşme olasılığını tahmin etme sürecidir
elimination
bir hastalığı veya durumu etkileyen faktörlerin ortadan kaldırılması anlamına gelir.
Reduction in pulp chamber size
Reduction in pulp chamber size (pulpa odası boyutunda azalma), dişin içindeki pulpa boşluğunun (pulpa odası) küçülmesi anlamına gelir. Bu durum genellikle dişin yaşlanması, aşırı diş aşınması veya belirli dental hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir.
Differential Diagnosis
ayirici tani
PULP NECROSIS
Pulp necrosis (pulpa nekrozu), dişin merkezinde yer alan canlı dokunun (pulpanın) ölmesidir. Pulpa, dişin içinde kan damarları, sinirler ve bağ dokusu içeren canlı bir dokudur. Pulpa nekrozu, genellikle dişin ciddi hasar görmesi, çürük ya da travma gibi nedenlerle ortaya çıkar ve dişteki kan akışının kesilmesi sonucunda pulpanın canlılığını kaybetmesine neden olur.
Absence of periodontal problems outside the area of thepatient's problematic tooth
Hastanın problemli dişi dışında periodontal sorunların olmaması.
may drain
boşalabilir
Existing pus
Mevcut irin
may resemble
benzeyebilir
Clinical symptomsbeing very similarto periodontaldisease the caserequires carefulexamination foraccurate diagnosis
Klinik belirtiler periodontal hastalığa çok benzediğinden, doğru teşhis için dikkatli bir muayene gerekmektedir.
Sinus tract
sinüs traktı genellikle dental apseler (diş kökü çevresindeki enfeksiyonlar) sonucu ortaya çıkar. Bu enfeksiyon diş kökünden çevre dokulara yayıldığında, vücut bu enfekte olan materyali boşaltmak için bir yol oluşturur. Apsedeki irin, sinüs traktı aracılığıyla diş etleri veya ağız içindeki diğer alanlardan dışarıya akar.
Pathologic periodontal pocket
diş ve diş eti arasında oluşan anormal bir boşluktur. Bu cep, periodontal hastalıklar nedeniyle diş eti dokusunun dişten ayrılması ve dişi çevreleyen kemiğin kaybı sonucunda oluşur. Sağlıklı diş etlerinde diş ile diş eti arasında sadece birkaç milimetrelik bir boşluk (fizyolojik cep) bulunur.
percussion
Percussion (perküsyon), diş hekimliğinde bir dişin sağlığını değerlendirmek için kullanılan bir muayene yöntemidir. Perküsyon testi, dişe hafifçe vurularak dişin hassasiyetini ve çevre dokuların durumunu anlamaya yarar. Bu yöntemle, dişin enfeksiyon, travma veya periodontal hastalık nedeniyle hasar görüp görmediği tespit edilmeye çalışılır.
alveolar crest
Alveolar crest (alveolar kret), dişin çevresinde bulunan kemik yapısının en üst kısmıdır ve dişlerin oturduğu alveolar kemiğin tepe noktasıdır.
in furcation
Furkasyon terimi çok köklü dişlerin kökler arasında yer alan anatomik bölgeyi tanımlamaktadır.
Coagulation necrosis
(pihtilasma olumu)dokunun hücresel yapılarının korunarak sertleştiği ve proteinlerin pıhtılaştığı bir nekroz türüdür.Genellikle oksijen yetersizliğine (iskemi) maruz kalan dokularda, özellikle kalp, böbrek ve dalakta gözlenir.
Fibrosis
Fibrozis, bir dokudaki ya da organdaki yoğun bağ dokusu artışına bağlı olarak ortaya çıkan katılaşmadır
Resorption
emilim
Localized inflammation
ağız içindeki belirli bir bölgenin bağışıklık sisteminin bir yanıt olarak iltihaplanmasıdırNedenler: Diş eti iltihabı (gingivitis) Periodontitis
DIFFERENTIAL DIAGNOSIS
burayi asil slaytta yaptim
edema
Ödem, vücutta sıvı birikmesi sonucu meydana gelen şişliktir.
abscess
vücutta enfeksiyon sonucu oluşan, içinde irin (iltihap) bulunan ve çevresinde genellikle iltihaplı doku ile çevrili olan bir boşluktur. Diş hekimliğinde, diş apsesi genellikle diş kökünde veya çevresindeki dokularda enfeksiyonun sonucunda meydana gelir.
ccute apical periodontitis
i de dişin kök ucu çevresindeki periodontal dokunun iltihaplanması ile ilişkilidir/Ani başlayan ve genellikle şiddetli ağrı ile karakterize olan bir durumdur
pulpitis cases
Pulpitis, dişin pulpa dokusunun iltihaplanması anlamına gelir. Pulpa, dişin içinde bulunan, kan damarları ve sinirler içeren yumuşak bir dokudur. Pulpitis genellikle diş çürüğü, travma veya diğer dental sorunlar sonucunda ortaya çıkar.
May be confused with sinüs tracts ofendodontic origin
Endodontik kökenli sinüs yolları ile karıştırılabilir.
When all these are not combined with a detailed examination, it may also suggest aperiodontal problem alone
Tüm bu durumlar detaylı bir muayene ile birleştirilmediğinde, yalnızca periodontal bir sorun olduğunu da düşündürebilir
should be carried out together
birlikte yapilmasi gerekir
subjective evaluation
oznel degerlendirme
vitality
canlilik
Coagulation necrosis
(pihtilasma olumu)dokunun hücresel yapılarının korunarak sertleştiği ve proteinlerin pıhtılaştığı bir nekroz türüdür.Genellikle oksijen yetersizliğine (iskemi) maruz kalan dokularda, özellikle kalp, böbrek ve dalakta gözlenir.
Fibrosis
Fibrozis, bir dokudaki ya da organdaki yoğun bağ dokusu artışına bağlı olarak ortaya çıkan katılaşmadır
Periradicular lesion
Periapikal lezyonlar esas olarak pulpa yaralanması, Iltihabı, se- konder enfeksiyon, toksik dejenerasyon ve nekrozdan gelişir
trac
yol
Pulp necrosis and remaining products, inflammation can transmit to the periodontium viathe apical foramen, lateral canals, dentinal canals or iatrogenic pathways
Pulpa nekrozu ve kalan ürünler, iltihap apikal foramen, lateral kanallar, dentin kanalları veya iatrojenik yollar yoluyla periodonsiyuma iletilebilir.
Metabolites
Metabolizma reaksiyonları sonucu oluşan bileşiklere metabolit denir.
indicate
gostermektedir
The close anatomical relationships between the pulp and the periodontal membraneindicate that inflammation may also pass between these regions.
Pulpa ile periodontal membran arasındaki yakın anatomik ilişkiler, iltihabın bu bölgeler arasında da geçebileceğini düşündürmektedir.
Iatrogenic
sağlık personelinin tanı, tedavi ya da müdahalesi sırasında istenmeksizin ortaya çıkan durum.
The reason why we work 1,5 mm coronally fromthe anatomical apex during endodontic treatment (especially in vital teeth) is not to causepathology in this area by destroying the PDL, where it is in direct relationship with the pulp)
Endodontik tedavi sırasında anatomik apeksten 1,5 mm koronal olarak çalışmamızın sebebi (özellikle vital dişlerde) pulpa ile doğrudan ilişkide olan PDL'yi tahrip ederek bu bölgede patolojiye yol açmamaktır.
he size of the apical foramen is larger, whichis more risky for the passage of pathology
Apikal foramenin boyutu daha büyüktür, bu da patolojinin geçişi açısından daha risklidir
The largest connection path in size
Boyut olarak en büyük bağlantı yolu
obliterated
tikanir
s age progresses
yas ilerledikce
it may also occur in thefurcation region
Çok köklü dişlerde kökler arasında konumlanan bölge.(furkasyon)
Conditions where there is no enamel-cementum junction in the cervicalarea
Servikal bölgede mine-sement birleşiminin olmadığı durumlar
Causing microorganisms and toxicproducts to pass through the periodontalmembrane
Mikroorganizmaların ve toksik ürünlerin periodontal membrandan geçmesine neden olur
Furcation
Çok köklü dişlerde kökler arasında konumlanan bölge.(furkasyon)
Exposed root surfaces
Açığa çıkan kök yüzeyleri
Dentin tubules
Dentin tübülleri, dişin içinden (pulpanın bulunduğu yer) dentinin içinden geçen ve minenin hemen altında biten küçük, içi boş mikroskobik kanallardır. Dentin, dişin büyük kısmını oluşturan dişin orta tabakasıdır.
Pathology occurring in onearea can affect anotherthrough these passageways.
Bir bölgede oluşan patoloji bu geçitler aracılığıyla diğer bölgeyi etkileyebilir.
its mass, velocity, and charge
kütlesi, hızı ve yükü
transmuted
dönüştürülmüş
they may break up
ayrılabilirler
unequal distribution
eşit olmayan dağılım
unstable
dengesiz
whereas
halbuki
oscillations
salinimlari
Nearly the entire mass of the atom consists of the protons and neutrons in the nucleus
Atomun kütlesinin neredeyse tamamı çekirdekteki proton ve nötronlardan oluşur
Protons and neutrons are made of quarks.
Protonlar ve nötronlar kuarklardan oluşur.
fundamental
temel
Allvisible matter in the universe
evrendeki gorunur tum maddeler
Composition of Matter
Maddenin Bileşimi
In the 1980s, the Magnetic Resonance Imaging (MRI) technique, which is a system basedon image formation by resonating the hydrogen nuclei in living things with radio waves in astrong magnetic field, was developed.
1980'li yıllarda canlılardaki hidrojen çekirdeklerinin güçlü bir manyetik alanda radyo dalgalarıyla rezonansa sokulmasıyla görüntü oluşturulmasına dayanan bir sistem olan Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) tekniği geliştirildi.
X-rays used in radiology were discovered onFriday, November 8, 1895.
Radyolojide kullanılan X ışınları 8 Kasım 1895 Cuma günü keşfedildi.
The only common aspect of diagnosis andtreatment practices is the use of ionized rays.
Tanı ve tedavi uygulamalarının tek ortak yanı iyonize ışınların kullanılmasıdır.
norganic matrix (2/3)◦ Hydroxyapatite◦ Organic matrix (1/3)◦ Collagen type I (90%)◦ Non-collagenous proteins◦ Osteocalcin◦ Osteonectin◦ BMP◦ Phosphoproteins◦ Proteoglycans
kişkşiklişkl
peel-pouches
soyulmuş torbalar
Precautions to be taken
Alınacak önlemler
Dry instruments should be loaded in the chamber.
Kuru aletler hazneye yüklenmelidir.
he instruments or items which are sensitive to elevated temperature are damaged
Yüksek sıcaklığa duyarlı aletler veya eşyalar hasar görür.
Sterilization of liner, textiles, fabric or paper towels is not recommended.
Astarın, tekstil ürünlerinin, kumaşların veya kağıt havluların sterilizasyonu önerilmez.
pliers
pense
Purge cycle
Temizleme döngüsü
Depressurization
Basınçsızlaştırma
ingredients
bılesenler
Substrate competition
Yüzey rekabeti
he various modes of action are
çeşitli eylem modları
crowding
kalabalıklasma
Heavy loads of instruments
agır alet yuklerı
Inaccurate calibration and lack of attention to proper settings
Yanlış kalibrasyon ve uygun ayarlara dikkat edilmemesi
plastic goods
plastik ürünler
rubber
lastik
poor heat conduction
zayıf ısı iletimi
Maintains the sharpness of cutting instruments
Kesici aletlerin keskinliğini korur
uneven cooling
düzensiz soğutma.
erode
aşındırmak
corrode
paslanmak
pipettes, flasks, scissors, glass syringes, carbon steel
pipet, şişe, makas, cam şırınga, karbon çeliği aletler ve frezler
lassware
cam esya
film
ınce tabaka
organic matter
organık maddeler
In conventional type of hot air, oven, air circulates, bygravity flow, thus it is also known as gravity convection.
Geleneksel tip sıcak hava, fırın, hava yerçekimi akışıyla dolaşır, dolayısıyla yerçekimi konveksiyonu olarak da bilinir.
Should not insulate items from heat
Eşyaları ısıdan yalıtmamalı
withstand
dayanıklı
: The hot air oven utilizes radiating dry heat for sterilizationas this type of energy does not penetrate materials easily.
Sıcak hava fırını, sterilizasyon için yayılan kuru ısıyı kullanır, çünkü bu tür enerji malzemelere kolayca nüfuz etmez.
The packs of instrument must be placed at least 1 cm apart to airto circulate in the chamber.
Alet paketleri, hazne içinde havanın dolaşabilmesi için en az 1 cm aralıklarla yerleştirilmelidir.
s radiatin
yayılan
n utilize
kullanır
ove
fırın
This type of sterilizationinvolves heating air which on further transfers energy from air to the instruments
Bu tip sterilizasyon, enerjiyi havadan aletlere aktaran havanın ısıtılmasını içerir.
rubber goods
kaucuj urunlerde
d tarnish
kararma
stored
saklanacak
the wrap is heatsealed or sealed with tape
sargı ısıyla kapatılır veya bantla kapatılır
paper-wrapped cassettes.
kağıtla sarılmış kasetler.
cloth pouches
bez torbalar